21 Haziran 2010 Pazartesi

1420 sokak

Sokakların sayı ile anılmasının müthiş çirkin bir durum olduğunu düşünüyorum. Gerektiği durumlar olmuştur elbet büyük şehirlerde ; savaş, mülteci yerleşimi, siyasi sebebli göç durumlarında hızla, yönetimler tarafından oluşturulan mahallelerde sokakların sayı ile anılması anlaşılabilir. İstanbul'da, Ankara'da, Diyarbakır'da göç yüzünden oluşturulmuş mahallerlerde gördüm, tuhaf gelmedi. Lakin Bodrum'da en fazla beş altı yapının bulunduğu, kendiliğinden oluşmuş, var olmasında süreci hızlandıracak herhangi bir dış etkenin bulunmadığı sokakların adlarının sayıyla ifade edilmesi, üstelik binli sayılarla, tuhaftan öte bayağı çirkin görünüyor. Hadi ben istanbulluyum, alışığım sayılı sokaklara, peki o ülkelerinde sadece sorunlu bölgelerde sayılı sokakları görmeye alışık, buraya tüm o sorunlardan uzaklaşmak için gelen avrupalılara nasıl açıklanır bu tuhaflık ? tembellikten başka bir şeyle açıklanamaz bu sokak isimlerinin sayı ile ifade edilmesi. Şu sokağa hadi zeytin diyemedin, tabii çok vardır zeytin sokak bodrumda -yok ya- yeni zeytin de, kara zeytin de, yeşili var bunun, eskisi, yaşlısı var. Ama 1420 deme, ayıptır bu sokağa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder